Doğum ile ilgili Bilgiler
Doğum sancılarının başlaması:

Aylarca bekledikten sonra doğumun başladığını gösteren işaretleri bilmek yardımcı olacaktır. Doğum şiddetli sancılarla başlamaz, aksine başlangıç sancıları hafif ve seyrek aralıkla olur.

Nişan: Pembemsi yada kanlı görünümlü sümüksü mukus tukacıdır. Doğum başlangıcında rahim ağzı açılmaya başladığında burada bulunan mukus tıkacı gevşeyerek vaginadan aşağı inebilir. Ancak bu durum her gebelikte olmaya bilir, gelmezse telaşlanmaya gerek yoktur.

Kasılmalar: Kasılmalarla birlikte karın sertleşir, erken kasılmalarda sancı olmayabilir. Zamanla kasılmaların sıklığı ve şiddeti artar. Kasılmalar tek başına doğumun başladığını göstermez çünkü gebeliğin son dönemlerinde kasılmalar hissedilir. Bunlara BraxtonHicks kasılmaları denir. Doğumun başlayıp başlamadığını merak ediyorsanız sancıları takip etmekte fayda vardır. Kasılmaların hangi sıklıkla geldiği ve ne kadar sürdüğü takip edilir. Yalancı kasılmalar düzenli olmaz. Gerçek kasılmalar şiddetli, sık ve uzun sürelidir.

Suyun gelmesi: Bebek amnion kesesi adı verilen içi berrak bir sıvı ile dolu kese içinde yaşamını sürdürür. Bu kesenin yırtılmsı ve içerisindeki sıvının vajinadan akmasına suların gelmesi denir.

Rahim ağzındaki (servikal) değişiklikler: Bebeğin doğabilmesi için serviksin açılması gerekir. Ancak bu durumu hastanın tespit etmesi mümkün değildir. Bu muayene ile değerlendirilir. Bu genişleme santimetre olarak ifade edilir. Tüm genişliği boyunca açıldığında bu 10 cm e ulaştığını gösterir. Bu açılma süresi saatlerce sürebilir. İlk bebeklerin doğumu daha uzun sürede olur.

Hastaneye başvurduğunuzda:

Doktor yada ebe tarafından muayene edilirsiniz. Sağlık durumunuz değerlendirlir. Bebek pozisyonu, doğumun eyleminin ne durumda olduğu saptanır. Muayenenin doğum süresince pek çok defa tekrarlanması gerekecektir.

Sağlık durumunuz: Kan basıncınız, nabzınız , ateşiniz ölçülür. Kan -idrar örnekleriniz alınır. Doğum sürecinde mesanenizin düzenli olarak boşaltılması faydalı olur. Doğum eylemi uzun sürdüğü taktirde serum takılarak kaybettiğiniz sıvılar takviye edilir.

Bebek pozisyonu: Bebek pozisyonu baş aşağıda, çene öne doğru eğilmiş, yüzü annenin sırtına doğru dönük şekildedir. Bazı bebekler yüzlerini farklı yöne döndürebilirler, bazılarının ise poposu, omuzu yada ayakları aşağı yerleşmiş olabilir. Bebek ideal pozisyonda değilse doğum eylemi daha uzun sürecektir, hatta bazı bebekler sezaryen ile doğmak zorunda kalacaktır.

Doğumun ilerlemesi: Kasılma sıklığı ve serviks açıklığı tespit edilir. Muayene serviksin ne kadar açıldığını, bebek pozisyonunun değişip değişmediğini, bebeğin aşağı doğru hareketini takip etmek için yapılır.

Doğum süreci:  Doğumun ne kadar süreceği her kadında farklıdır. Bunu önceden tahmin etmek mümkün değildir. İlk doğum için beklenen ortalama süre 18 saattir. Sizin ki daha kısa yada daha uzun sürebilir. Doğum süreci bebek büyüklüğü, pozisyonu, kasılmaların etkinliğigibi pek çok faktörle ilişkilidir. Gebe ne kadar sakin ve rahat olursa pek çok şey o derece kolay olur.

 Doğumun 1. Evresi: Başlangıçtan açılmanın tamamlandığı zamana kadar geçen süredir. Özellikle ilk gebeliklerde çok uzun sürer.

Doğumun 2. Evresi: Bu evre itme dönemini içerir. Tam açılmanın tamamlanmasından bebeğin doğmasına kadar geçen süredir. Bu dönemde annenin bebeği dışarı doğru itmesi gerekir.

Doğumun 3. Evresi:  Plasantanın çıkmasını içerir. Bebeğin doğumundan plasentanın rahimi terk etmesine kadar geçen süredir.

Doğumda Ağrı:

Doğum zor ve ağrılı bir süreçtir. Doğuma hazırlık egzersizlerinde rahatlama – nefes alma egzersilerine önem verilmesi bu sebepledir. Bazen masajla bazende pozisyon değişiklikleri ile daha iyi hissetmeleri sağlanabilir. Ne yazık ki doğum sırasında ne kadar ağrı olacağını bilebilmek imkansızdır. Bazıları ağrının tahammül edilebildiğini söylerken bazıları da canlarının çok yandığını ifade eder.

Doğumun belli bir aşamaya ulaşması ile birlikte epidural anestezi verilebilir. Bu metod işe yarayabilir ancak zaman zaman doğuma aktif katılımda güçlük oluşturabilir.

Ikınma:

Serviksin tam olarak açılması ile doğumun ikinci evresi başlar. Serviks tam olarak açıldığında ve itme dürtüsü geliştiğinde bebeği kuvvetle sürdürebildirdiğiniz kadar itmeniz yanı ıkınmanız istenecektir. Kasılmalar arasında ise dinlenmeniz faydalı olur. Bu evrenin sonunda bebeğinize kavuşursunuz.

Epizyotomi:

Epizyo, kontrolsüz yırtılmalara engel olmak için vagen ağzı esnek olmadığında ve ya bebek büyük olduğunda yırtık oluşumuna meydan vermemek için yapılır.

Bebek Doğduktan Sonra:

Bebek doğduktan sonra kordonu bağlanır, kesilir. Ardından bebek kurulanır, nefesi kontrol edilir, muayenesi yapılır. Herşey yolunda ise bebek yanınızda kalabilir.

Bunlar olurken kasılmalar devam edecek ve bu sayede plasenta çıkacaktır. Epizyo açılmışsa onarılır.